Sivilcelerimizden Nasıl Kurtuluruz?
6 gün önce - Sağlık
En az dokuz.
Hepimizin bildiği beş duyu organımız- görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma- ilk kez, keskin zekalı ancak sık sık hata yapan Aristoteles tarafından listelenmiştir.(Örneğin kalplerimizle düşündüğümüzü, arıların boğaların çürümüş iskeletleri tarafından yaratıldığını ve sineklerin yalnız dört bacağı olduğunu öğretti.)
Herkesçe kabul edilen dört duyu daha vardır:
Kendine saygısı olan her nörolojistin, bu dokuz duyudan daha fazlası olup olmadığına dair kendi fikirleri vardır. Kimileri yirmi bire kadar duyumuz olduğunu savunur. Açlığa ne demeli? Ya da susamak? Derinlik duyusu, anlam duyusu ya da dil duyusu? Ve durmadan merak uyandıran, duyuların çarpışıp birleştiği ve böylece müziğin renklerle hissedilebildiği sineztezi konusu?
Peki ya elektrik duyusu ya da tüylerinizin diken diken olduğunda yaklaşan tehlike?
Ayrıca bazı hayvanların sahip olduğu ama bizim olmadığımız duyular var.Köpekbalıklarında elektrik alanlarını sezmelerini sağlayan electroception; manyetik alanları sezen kuşlarda ve böceklerde yön bulma sisteminde kullanılan magnetoception; balıklar tarafından basıncı sezmek için kullanılan echolation ya da “algılama kanalı” baykuşlar ve geyikler tarafından gece avlanmak ya da beslenmek için kullanılan kızılötesi görüş…
Sanırım bu duyuların pek bir sınırı yok.Şu soruda akla geliyor; Hangi olguyu duyu olarak kabul edeceğiz? Bunu daha çok tartışmalı ve araştırmalıyız.Şu bir gerçek ki,beş duyu organımız var klişesini artık bırakmamız gerekiyor.
Kaynak:Cahillikler Kitabı-John Lloyd& John Mitchinson
Copyright © 2019 Azbucuk. Tüm hakları saklıdır.